Mehmet Yılmaz

Üç Puandan Fazlası

Mehmet Yılmaz

Bir bakıma kendi kendimizi düşürdüğümüz zor bir süreç var ortada. Bu minvalde artık ligde zaten vermemiz gereken mücadeleyi daha zor şartlar altında ve bazı yokluklar eşliğinde vermemiz gerekiyor. Karagümrük maçı da bu zoru daha zor yapan şartlar altında oynadığımız bir müsabakaydı. Gerek puan anlamında gerekse ileriye dönük planlamada bu maça yazmamız gereken tek karşılık galibiyetti.

Ancak bunun o kadar kolay olmayacağı da ortadaydı. Mesela maçın notu şu olabilir: Mustafa Haluk Tan, doğum günü 27 Nisan 2005. Bugün ilk 11'de çıktı ve ilk defa A takımda bir maçta 11'de çıkarken kariyerinin ilk Süper Lig maçına çıkmış oldu. Sağ bek oynadı. Altyapı çıkışlı bir oyuncu ve çocukluğunu bildiğim bir kardeşim olarak da gururla seyrettim onu. Maça doğal olarak tutuk ve heyecanlı başladı. 75. dakikada oyundan çıktı. İlk defa bir Süper Lig maçında forma giydi. Takımın dört sağ beki birden yoktu. Schindler ve Nanu Afrika Kupası'na gittiler. Zeki Yavru sakat. Tırpan kart cezalısıydı. Transfer politikamızın garabetinin eseriydi biraz da. Ancak "aferin sana çocuk" dedik ona.

Bütün bu zorlu süreçte en çok güvendiğim ismin Markus Gisdol olduğunu pek çok kez söyledim. Elbette, hatalar yapıyor lakin hatasından dönebilen bir hoca Gisdol. Nitekim bu zaferi de döndüğü hatalarla birlikte kulübeden gönderdikleri getirdiler.

Belki klasik bir deyim olacak ancak bu üç puanın, bir üç puandan daha fazlası olduğu ortada. Bundan sonraki kurtuluş savaşımızda da bunları yapmamız lazım. Yani nedir bunlar? Taraftar desteği başta olmak üzere, iyi oyun ısrarı yerine sonucu alan oyun oynamak, takımın elinden geleni esirgememesi, mevcut kadrodan azami verimin alınabilmesi gibi şeyler.

Maç öncesi skor tahminin 2-1 kazanacağımız yönündeydi. Fakat ikinci devre başlarken tahmin güncellemesi yaptım. Maçı 1-0 kazanacağımızı ve golü de Ercan'ın atacağını söyledim. Tabii ki bu bir kehanet değildi, futbolu çok iyi bildiğim anlamına da gelmez bence, zaten o bir tahmin değil, bir temenniydi. Çünkü Samsunlu ve Samsunsporlu olmak konusunda bizlerden hiçbir farkı olmayan Ercan'ın böyle bir hikayeye ihtiyacı vardı. Çok da iyi oldu.

Bundan sonrasında iç saha performansımızı ve puan ortalamamızı bugünkü seviyenin altına düşürmeden devam etmemiz lazım. Evet, zor olacak, acı çekeceğiz falan ama sonunda kendi düştüğümüz bu kuyudan çıkacağız bence.

Son olarak, uzun yıllardır tanıdığım ve gördüğüm en temiz, en güzel kalpli insanlardan birisi olan, Samsunspor'umuzun emektar malzeme sorumlusu Orhan abinin acısını paylaşmak isterim. Erhan kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, kalanlara ise sabırlar...