Rahmetli Cem Karaca’nın “Bindik Bir Alamete” adlı eserini bilirsiniz. Bu şarkının sözlerinde şöyle bir bölüm bulunuyor;
Yol dediğin yol gibi
Ulaşmalı bir yere
Biz dön baba dönelim
Geliyoz aynı yere
Samsunsporumuzun durumu daha iyi özetlenemezdi. Geçen sezon 3. hafta iç sahada aldığımız ağır Sancaktepe mağlubiyeti sonrasında üzerimize karabasan gibi çöken karamsar hava maalesef bu sene Manisaspor ve Amed Sportif maçlarından sonrayı bekledi. Yani ligin 7. haftasını.
Teknik direktör değişikliğine gittik, kadroyu baştan aşağı yeniledik ancak hala istenen noktaya ulaşamadık. Geçen sezon olduğu gibi takımımızın bir oyun şablonunun olmaması bunun en bariz örneği. Üç hafta önce oynadığımız BAKSpor maçına bakın; Samed Hakan Kılıç defansa geliyor, iki stoperin arasına girip topu alıyor ve oyun kuruyordu. Bu maçın üzerinden sadece 3 hafta geçmesine rağmen ne o maçtaki sistem kaldı, ne de Samed Hakan Kılıç kadroda kendine yer bulabildi. Bugün bambaşka bir formasyon ile sahaya çıkıyoruz, her hafta farklı bir taktik deniyoruz. Aklınıza şöyle bir soru gelmiş olabilir, “İyi de İrfan Hoca hatasında ısrar mı etsin, takıma müdahale etmesin mi?”. Tabi ki böyle abes bir görüşü savunamayız ama transferleri zamanında yapan, vaktinde kampa giren bir takımda hala taktik ve sistem anlamında sıkıntı varsa bir şeyler ters gidiyor demektir.
İlyas Kubilay Yavuz çok değerli bir oyuncu, bunu kabul ediyorum. Ancak iki senedir aynı hatayı yapıyor ve tüm taktiği İlyas’ın üzerine kurmaya çalışıyoruz. Haliyle kendisi gününde olmayınca takımda aksaklıklar meydana geliyor. Tıpkı Manisa maçında olduğu gibi. Öncelikle bu sorunu aşmalıyız. Dünya Yıldızı diye tabir ettiğimiz oyuncular yedek kulübesinde oturuyorsa gerekirse Kubilay da oturmalı. Özellikle Manisa FK gibi sert orta alan mücadelelerinin olduğu karşılaşmalarda. Çünkü fiziksel açıdan zayıf kalıyor, rakibin güçlü orta sahasında eziliyor. Aksine böyle maçlarda 60-70. dakikalar arasında oyuna giren Kubilay, yorulan rakip defansı oldukça fazla yıpratır.
İki senedir çok yıprandık, yıpranmaya da devam ediyoruz. Bu bataklığa düştüğümüzden beri iki sezonda toplam 41 lig maçına çıktık ama bir kere bile haftayı lider tamamlayamadık. Sıkıntı yaşadığımız, gol beklediğimiz her maçta Samet Asatekin, Ramazan ve Bahattin gibi sahadakiperformansları belli olan futbolculardan medet ummaktan, her seferinde hayal kırıklığına uğramaktan sıkıldık, bunaldık. Ne diyordu Cem Karaca “Biz dön baba dönelim, geliyoz aynı yere”. Sürekli aynı şeyleri yaşamaktan, “Dejavu” olmaktan yorulduk artık.
Ligin henüz 7. haftasındayız ama heyecanımızı kaybetme noktasına geldik. Bu çok vahim bir durum. Daha önce küme düştük, puanımız silindi, Play-Off finalinde elendik, transfer tahtamız kapandı, futbolcuların parasını düzenlenen yardım kampanyaları ile cebimizden ödedik ama hiç bu kadar karamsar olmadık, umutsuz maç izlemedik. Heyecanımızı kaybediyoruz futbolcu kardeşlerim, umudumuz tükeniyor İrfan Hoca! Otoriteler, yorumcular ve daha da acısı bazı Samsunsporlu taraftar kardeşlerimiz şimdiden Manisa FK’yi şampiyon ilan etmeye başladı.
Transfer döneminde Atatürklü armaya gönül vermiş kardeşlerimiz büyüklerimiz her gün yazdı durdu: Bu takıma kanat alın! Dilaver gibi bir kanat oyuncusunun neler yapabildiğini iki senedir üzülerek izliyoruz. Samet Asatekin, Enes, Ramazan, Guido Koçer... Maalesef dördünün sahadaki performansı bir Dilaver etmiyor.
Fatsa Belediyespor çok zayıf bir takımdı. Bu lig için asla ölçüt olamaz. Ancak o maçı tribünden izleyen biri olarak söylüyorum; Samed Hakan Kılıç bu kadroda yer bulmalı. Hatta Bünyamin Cesur Karataş da denenmeli. Geçen sezon Çarşambaspor ile oynadığımız hazırlık maçını da tribünden izlemiştik. O zamanlarda orta sahada sorun yaşıyorduk. İrfan Başaran’ı çok beğenmiştim, bize ilaç gibi gelebilirdi ancak biz kendisini kadro dışı bıraktık. Artık hep aynı oyuncular üzerinde ısrar etmeyi bırakmalıyız.
Birkaç kelam da Amed Sportif camiası hakkında söylemek istiyorum. Canlı yayın konusunda her sene sorun çıkartmaları artık tiksindirme noktasına geldi. Bırakın artık bu cambazlıkları. İki senedir Sakaryaspor ve Amed Sportif maçlarını izleyemiyoruz. Maçı bize izletmeyerek elinize ne geçiyor? Bu kadar çirkefliğe gerek yok. Futbol taraftarla güzel!
