Mustafa BİLİK

Samsun’da kentsel dönüşüm ve mevlevihane

Mustafa BİLİK

Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Cumhuriyet Meydanı'nda yapmayı planladığı kentsel dönüşüm kapsamında Site Camisinin bulunduğu alanda da düzenlemeler yapılacak. Şuanda Büyükşehir Belediyesi Meclis Binası ve Ek Hizmet Binası’nın bulunduğu alanın da kentsel dönüşüm içerisinde olduğu dile getiriliyor.


Elbette Samsun’un yeni bir süliete kavuşmasının karşısında kimse durmayacaktır. İnsanlar nasıl değişiyorsa kentler ve ihtiyaçları da değişir dolayısı ile hiçbir şeyin sonsuza dek aynı olması düşünülemez.


Ama bu değişim ve dönüşüm içerisinde biz nasıl insan olarak değerlerimizi korumak zorundaysak, şehirlerde de durum aynıdır.


Elbette buralarda ticari hayatını devam ettiren evine ekmek götüren insanların mağdur edilmemesi lazım. Bu ayrı bir konu ama benim kast ettiğim şehrin kimliğinde izleri bulunan yapıların kaybolmasına mani olmaktır. Osmanlı coğrafyasında bilinen mevlevihanelerden birisi ve Karadeniz sahilinin tek mevlevihanesi olan ve bugün maalesef yine yerinde yeller esen Samsun Mevlevihanesi’nden bahsediyorum.


Mevlâna ve Mevlevilik ile ilgili çok değerli çalışmaları olan Abdülbaki Gölpınarlı, Osmanlı devletindeki mevlevihâneleri asitane ve zaviye olarak ikiye ayırmakta ve imparatorluğun tamamında, köylerdekiler hariç 14 asitane ve 76 zaviye statüsünde mevlevihânenin olduğunu söylemektedir. Bu bilgilere göre Samsun, zaviye statüsünde mevlevihânenin bulunduğu 76 merkez arasında gösterilmektedir. Gölpınarlı, bu bilgilerin hangi tarih itibariyle olduğunu bildirmemiştir, fakat en azından 16. yüzyıl ortalarından sonraki tarihlerde olduğu tahmin edilmekte. Çünkü 1520 tarihli tahrirde Samsun'da sadece Seyyid Kutbüddin, Hızır Paşa ve Ahi Evran zaviyelerinden bahsedilirken, mevlevihâne ile ilgili bir bilgiye rastlanımamaktadır. Ancak 1576 tahririnde bu üç zaviye ile İsa Baba, Ahi Ali, Ahi Elekçi zaviyelerine ilaveten mevlevihaneden bahsedilmektedir. Bu nedenle Samsun'da ilk Mevlevi dergâhının 16. asrın yarılarında (1550- 1576) teşekkül ettiği var sayılmakta.


1869 yılındaki büyük Samsun yangınından darbe alan mevlevihanenin asıl yok oluşu 1925'de çıkarılan tekke ve zaviyeler kanunuyla terk edilmesi ve 1940'larda yapılan yol çalışmalarıyla tamamen ortadan kaldırılması ile olmuştur. Ondan kalan tek şey ise Mevlevihane Caddesi ismi…


Şimdi kentsel dönüşümün yapılacağı alan Mevlevihane Caddesi’ni kapsamasa da kentsel dönüşüm yapılan alan içerisine Samsun’un bu kimliğini yaşatacak bir Mevlevihane yapılamaz mı?


Zira Mevlânâ, içinde bulunduğu topluma sevgi ve hoşgörüyle yaklaşarak toplumsal statülerin değişebileceğini vurgulamış ve insana insanlığını hatırlatmıştır. Sultanlarla, halka hatta farklı mezhep, inanç ve kültür çevrelerine mensup insanlara aynı mesafede durarak gönüller sultanı olmuştur.


Günümüzde bir çok ahlak yıkıntısına ve kötü alışkanlıklara maruz kalan gençlerimizi iyiye güzele yönlendirecek, manevi havası içerisinde kültürel ve dini sohbetleri barındıracak bir mekanı sanırım herkes ve herkesim isteyecektir.


Bu noktada üzerine görev düşen kişi Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’den başkası değildir. Bir çok kentsel dönüşüm projesini başlatan Mustafa Demir umarız ki böyle kültürel ve kent kimliğine hizmet edecek bir yapıyı da inşa etmeyi sadece maliyet olarak düşünmez.