Sercan Bayram

VİZYON

Sercan Bayram

Futbol geniş kitleleri peşinden sürükleyen, her yaşta insanın ilgiyle takip ettiği eşsiz bir serüven. Günümüzde birçok insan futbolun romantik olan tarafıyla ilgilense de, son yıllarda “endüstriyel futbol” kavramı gündem olmuş durumda. Bu da bizlere futbolun sadece sahada oynanan değil, saha dışı faktörlerin de çok önemli yer tuttuğu bir oyun olduğunu gösteriyor. 

Ancak bütün bu kavramları “Türk Futbolu” çerçevesinde ele alırsak gelişmiş liglerin çok gerisinde kaldığımızı da görüyoruz maalesef.

Türkiye’de en fazla bütçeye sahip olan kulüplerin bile banka destekleriyle ayakta kaldığı bir dönemi yaşıyoruz. Yalnız her takım böyle şanslı olmuyor. Köklü olarak nitelendirdiğimiz birçok camia en dibe demir atmış durumda. Süper Lig şampiyonluğu yaşamış Bursaspor bile aşırı fazla bir borç yüküyle alt lige düştü. Bunun dışında Erzurumspor, Malatyaspor, Manisaspor, Mersin İdman Yurdu, Bucaspor, Göztepe, Gaziantepspor gibi takımlar yok olup gittiler. Belediye destekli proje takımları her lig kategorisinde boy göstermekte. Direkt belediye kulübü olmasa bile arması, adı ve renkleri değişen birçok takım da mevcut.

Futbolun endüstriyel yönünü kullanamayıp, ekonomik olarak çöken takımların içine Samsunspor’un katılması da an meselesiydi. Hatta şehirde bazı insanlar “YENİ” bir Samsunspor hayallerini çoktan dillendirmeye başlamıştı. Yaşanan onca sıkıntının ardından paraşütsüz düşme sırası bize gelmişti. Tam bu sırada İsmail Uyanık ve Yüksel Yıldırım çıktı sahneye. Şüphesiz dünyanın en güzel armasının değişmesine, Samsunpor’un geçmişiyle birlikte silinmesine engel oldular. Sırf bunlardan dolayı bile ne kadar minnet duysak az kalır.

Bu yazıda asıl değinmek istediğim şey “VİZYON” konusu. Bu sıralar Samsunspor taraftarları arasında en çok konuşulan olay bu. Samsunspor’un yenilenen yüzü ve yapılan hamleler gerçekten takdire şayan. Ancak bu bahsettiklerimin hepsi parayla yapılacak şeyler değil. Futbol kulüplerinde vizyon, onu oluşturan bileşenlerle empati kurmak ve en sonunda bu değişimi sportif başarıyla süslemektir. Bence bazı insanların asıl eleştirdiği nokta bu. Henüz üst lige çıkamamış bir takım olmanın vermiş olduğu gerilim, bunun kabahatini yapılan yeniliklere gereksiz zaman ve bütçe harcamakta buluyor. Oysa çok yakın zamana kadar yaşamış olduğumuz sıkıntılar; puan silmeler, emsali görülmemiş cezalar, transfer tahtasının kapalı olması gibi problemleri yaşamamış olmak bile en büyük vizyondur benim gözümde.

Tesislerde taraftarın idmanları rahat izleyebilmesi için yapılan tribün, stadyuma güzel hava katan led reklam panoları, şehirdeki spor salonlarının da aktif olmasını sağlayacak Samsunspor Basketbol Şubesi'nin yeniden açılması, altyapının Samsun geneline yayılması ve bütün amatör kulüplerin Samsunspor bünyesinde buluşması, kombine alanların isminin koltuklara yazılmasıyla birlikte herkesin kendi yerinde oturma kültürüyle tanışması, çok kaliteli şekilde tasarlanan takım otobüsü, İrfan Buz gibi hırslı ve ne yaptığını bilen bir hocanın takımın başına getirilmesi, sosyal medyanın oldukça kaliteli ve sürekli aktif durumda olması, basın toplantılarındaki kalite, “Store 55” adıyla gerçekleşen lisanslı ürün mağazası ve hatırlayamadığım onca şey gerçekten harika hareketler. Son olarak, bir dijital platformda maçların yayınlanacağını ve bu maçın anlatımını da Melih Gümüşbıcak'ın yapacağını öğrenmiştik. 10 TL gibi makul bir ücretle yapılan yayının, ilk denemesi Tarsus İdman Yurdu maçında oldu. Ancak taraftarların tepkilerine göre, yayında aksaklıklar olduğunu öğrendik. Bu tarz teknik problemin zamanla düzeleceğini düşünüyorum.

Evet, bu yeniliklerin tamamını vizyon olarak nitelendirebiliriz. Ancak önemli olan nokta şu; bu hareketleri sportif başarıyla da süsler ve üst lige çıkarsak asıl vizyonu tamamlamış oluruz.